proletarya iktidarı üzerine

PROLETARYA İKTİDARI ÜZERİNE

Proletarya diktatorasını Marx , 1852 den başlayarak 1871 Paris komününe kadar süren

dönemde , bir devlet biçimi olarak değil ama yeni (ve son) bir devlet tipi olarak düşünüyordu. Halkın çoğunluğunu kendi yanina çekmek için proletarya ilkin devlet iktidarını (Gene Gramscigil bir deyişle “siyasal toplumda egemenliği”) fethetmek zorundadır. Her devlet bir sınıf egemenligi , her sınıf egemenliği bir diktatoradır. Oysa Marksizm, komünizmin proleter devlet ile kurulacağını, proleter devletin bittiği yerde komünizmin başlayacağını öngörüyor. Rusya çarliğinda komünistler, birinci bunalım döneminde dış savaşı iç savaşa çevirdi. Stalinizm , tek ülkede sosyalizm fikri ile bir ulusal Marksizm yarattı. Maoizm de ulusal marksizm örneğidir. Tek ülkede sosyalizmin eğer Marx ın Avrupası hariç doğu da uygulanması; Çin örneğinde olduğu gibi Mao nun teorik ve pratik ikilisinden tutun stalinizme benzeyen doktrinlerden meydana gelir. Dolayısıyla sosyalizmin “emeğe göre dağilimindan “ geciş üretim ilişkilerinde bir devrim olarak adlandırılmalıdır.

 

Komünizm, proletaryanın özgürleşmesi öğretisidir. Komünizme geçiş tabi ki bir sınıfın öbürünü devirmesi meselesi değildir. Ancak bu toplumsal devrim olmayacağı anlamına gelmez, çünkü bir tür üretim ilişkilerinin bir diğerinin yerine geçmesi nitel bir adım , yeni bir devrimdir.

Lenin’ e göre ortak savaşın sonucu “ isçilerin ve köylülerin “ demokratik devrimci diktatörlüğü olmalıdır. Lenin şöyle demiştir: “ Bütün devrimlerin ve bütün ezilen sınıfların hareketinin deneyimi , bize yalnızca proletaryanın emekçi ve sömürülen nüfusun geri ve dağınık katmanlarını bir araya getirecek ve ardından sürükleyecek durumda olduğunu gösterir

Devletin biçimi her zaman sosyo ekonomik güç ilişkilerinin ve mücadelelerinin politik düzeyde bir ifadesidir. Politika ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir. Politikanın ekonomiye nazaran öncelligini kabul etmemek olmaz. Aksini düşünmek marksizmin ABC sini unutmak demektir.

Emeğin politikligi, tarihe içkin öznelliğin nesnelliğidir. Sermaye ise, yaratıcı güç olan emegi, politik olarak mülksüzleştirme pratiğinin tarihsel olarak aldiği biçimin ifadesidir.

Komünizm kendine ickin bir teoriden pratik olana bilinç ile taşınır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

kolay değil

meleksiz bir gun icinde

komün