DİRENÇ

Şiirli otobüse hep binerim Can kenarı değil Cam kenarı bir yolculuk benim ki ÇOĞALAN canlar ve camlar gibi yolculuğum Tek sefer yaptı senin ile bu şehir İndiğim yerde unuttum evin yolunu Duygularım yapılmış çamurdan Üflersen düzelir mi kırık havalar Tekrar seyrettim akışını şehrin ve özgürlüğün bedelini ÇOĞALAN camdan ve candan akarcasina 

Durakladi sesi nefesinin dar yollarda  En uzun gece de doğmadı güneş Yediveren renkleri açtı çiçeklerim Su ve sis içerisinde Bir arketip ellerin Sen yoksun geleceğin hüznünde  Ne yazık Bir ben varım dört mevsim Sen yoksun geleceğin seyrinde Ne yazık Bir ben vardım senden içeri mevsimlerde

Tekrardan yillarimi harcadığım gayelerimi düşününce  Yalnız nefes alabilmek için  Herkesin yaptığı şeyleri yaptığımı farkettim Hali ile espiriyi farkettim Aklımı hiç-bir ses bölemedi  Bir kere dört işlem  değil ki hayat Yüreğine içerisinden bakan orman yolu onun ki Aşk gecikebilir çokça zaman otobüs gibi Uçar bulutlar diğer kıtaya  Unutursun adını en çok yikandiğin akarsuyun

Kaybettiğim uysal aşk ritimlerim  Hep aklımın odasında enkazda ellerin  Gözlerim kızıl bir şefkat bekliyor Ve sabah iletisi gözümde kuru bir çöl havası Kanım ahmak ıslatan bir yağmur Aslında nadasa bırakılmış topraklarda fırtına Ey hovardanın saati büker herkesin belini Ne meyler ne sazlar ne yarenler Durdurur kurşun gibi yüreği Çünkü yakılan sigara da saklı nefsin terbiyesizliği İlân etmiş raconu koridorlara Ve akşam oldu ne yazık ki.

Mahir Çayan ve Kemalizm 1968’li yıllarda gençlik ve öğrenci hareketi  içerisinde Deniz Gezmiş,Mahir Çayan ve  İbrahim Kaypakkaya’nın yeri ayrıdır.Mahir  Çayan’ın Tokat’ın Kızıldere köyünde on  arkadaşı ile beraber sonlanan hayatında  kemalizme bakışı anlamlıdır.Mahir Çayan  Kesintisiz Devrim adlı eserinde “Kemalizm  ,küçük burjuvazinin en sol , en radikal  kesiminin milliyetçilik tabanında anti￾emperyalist bir tavır alışıdır “ olarak  tanımlanmaktadır.Kaypakkaya’da Milli  Demokratik Devrim (MDD) in aksine  kemalist mirası aşma “ teoriyi belirleyen”  radikal bir nitelik kazanırken, Mahir Çayan’  da MDD stratejisinin benimsenmesi  şeklinde ortaya çıkmıştır.Dolayısıyla  Mahir’in Kemalizm tartışmalarına yaptığı  teorik katkı doğrudan Kemalizm ile  değil,sınıf ilişkileri ile bağıntılıydı.68’li yıllar  Asya,Afrika ve Latin Amerika ‘da proletaryanın uyanış zamanıydı.Bu doğal  olarak hegemonya savaşın...

Karl Marx 'ın tarih düşüncesi açısından Feuerbach 'ın tanrıyı yaratan yaklaşımının sadece felsefik ve anti materyalist kaldığını belirtir.Ayrica sol hegelciler insan yarattıkları dogmaların önünde esir olmuştur cümlesini olumsuz bulur.Sol hegelciler insan eleştirel tutum almalı ve bunları kafasından atmayı öğrenmeli der. Marx sol hegelcilere ideologlar der.Çünkü toplumsal yanlışlar eleştirme ile değişmezler. Marx 1845-47 alman ideolojisinde toplum ve insan ilişkilerinin ters dönmüş şekilde göründüğünü belirtir.Dolayisi ile varolan gerçeklikler ters dönmüş şekilde görülürler.Ayrica Marx ideolojilere olumsuz anlam yüklemiştir.Diyaletik ve tarihsel materyalizm tarih ile toplumu bilimsel olarak açıklamıştır. Sol hegelcilerin söz ettiği çarpıklık sadece beyinde değil toplumsal ilişkiler ve çelişkilerin sorunudur.Gerçek sorun toplumsal sorunlardır ve yanlış düşünceler toplumsal sorunların yansımasıdır.Önemli olan toplumsal sorunları eleştirmek değil , değiştirmektir. İstemesek bile d...

2012 de Suriye iç savaş başladı.Akp nato üyesi  olarak içsavaş boyunca isid i destekledi.Türkiye ye göçen göçmenlerin geri gönderileceği bölge olarak Rojava seçilmiştir.Böylece yıllardır Tsk  yaptıgı askeri hareketleri artırdı.Sadat ve Zafer partisi gibi kurumlar ırkçılığı körüklüyor.Mülteci işçiler ve göçmen emeği türkiye  işçi sınıfının bir parçasıdır. Burjuvazi bu sefer de işçi sınıfı için gelirdeki adaletsizliğe göçmen ve mülteci emeğinin neden olduğu anlatıyor.Suriyeli gençler dönmek istemiyor. Türkiye halkının önünde  duran bu insanları işçi sınıfının bir parçası olarak görmektir.Suriyeli mültecilerin statü sorunu yine AKP nin neo osmanlıcı politika ile neticelenmiştir.

​Sevgisizlik   Küflü tarafi limonun  Umut saydam buz parçaları  Ve hayat kalbinin derinliklerinden kopan kırçiçeği ise söylenecek tek söz nedir aşkça  Tozlar dolmuş yollarıma durmuş saatler  Ellerim cildim nadasa kalmış  Büyük saatler aldım kendime  Sensiz zaman tozlu geçiyor  Boşluksuz sözcükler benzer yolun başındaki kaldırıma Aşk bir hemzemin geçit gelgitleri çoktur sıkıntılı kalplerin Melodileri şırıldıyor an be an geçmişte  Anılar gıdıklıyor süreksiz  Sürekli sürüyor tarlaları umutlarımız